Habil İle Kabil Hikâyesi

Havva ile Âdem’in ilk oğulları olan Habil ile Kabil bir kardeş kıskançlığının hikâyesi olarak anlatılmaktadır. Kabil, Âdem ile Havva’nın ilk çocuğudur. Bu sebeple anne ve babası ona bir hayli ilgi göstermektedir. Fakat bu ilgi Habil doğana kadar sürmüştür. Habil ile Kabil bir arada sürekli olarak Tanrı’ya ibadet ederler. Fakat bu durum çok uzun sürmez. Zira Habil tamamen uysal ve iyi huyludur. Bu durum ise annesinin ilgisini toplamayı başarmasını sağlamaktadır. Fakat bunu gören Habil içten içe kardeşine kin beslemekte ve onu kıskanmaktadır. Kabil çiftçilik ile meşgul olurken Habil ise çobanlık yapmaktadır.

Aradan geçen zaman Kabil’in kalbini daha çok hırsın bürümesine ve kıskançlığının artmasına neden olmuştur. Kabil Habil’i alarak çiftçilik ile uğraştığı tarlaya götürmüştür. Burada Habil ile Kabil birlikte iş yapmaya başlamışlardır. Habil’in iş yapmasını fırsat bilen Kabil eline bir taş alarak kardeşinin başına vurmaya başlar. Art arda gerçekleşen darbeler sonucunda ise Habil oracıkta ölüverir.

Bunun üzerine Kabil oracıkta öldürdüğü kardeşini izlemeye koyulur. Habil’in bedeni ise kanla kaplanmıştır. Bunun üzerine kardeşine duyduğu öfkesi bir anda pişmanlığa bırakır yerini. Kabil bu suçluluk duygusu ile başa çıkmaya çalışsa da kendini kötü hisseder ve Tanrı’nın yüz çevirdiği il günahkâr olarak bilinir.

Kabil gün geçtikçe daha kötü olmaya başlar. Bunun üzerine dayanamayarak oradan ayrılır ve bir gün günahlarının bağışlanması umudu ile oradan uzaklaşır. Her şeyi geride bırakmak amacıyla oradan ayrılan Kabil Nod topraklarına yerleşir. O her şeyi ardında bırakarak yeni bir yaşam sürmeyi ister ve sürekli olarak Tanrı’nın onu affedebilmesi için çabalamaya koyulur.

Bu hikâye kişilerin kıskançlık ve öfkesinin ilerlememesi ve sonucunda ne denli kötülüklerin ortaya çıkarak pişmanlıklar doğuracağının göstergesi olarak kabul edilir. Zira kardeşlik arasında duyulan kıskançlığı yaşayan kişilerin bu hikâyeden ders alması beklenmektedir. Habil ile Kabil hikâyesi tarihte ilk cinayetin yaşandığı ve kıskançlık duygusunun insanı ne duruma getirdiğinin bir örneği olmuştur.

Yorum yaz