Ülkemizde gittikçe artan çocuk istismarı haberlerini görmekte ve gördükçe de vatandaş olarak susmaktayız. Ben bu ülkede her sabah başkaları adına utanç içinde güne başlamaktan yoruldum.
Çocuk cinsel istismar haberleri; Gazetelerin üçüncü sayfalarında neredeyse devamlı görebileceğimiz insanlık dışı olaylardan, insan cidden lanet okumaktan başka bir şey düşünemiyor? yahu bu nasıl olur? bir insan nasıl bu kadar alçakça bir şey yapabilir? Bu ülkede mi çocuk yetiştireceğiz büyüteceğiz, her gün korku içinde? ne insanlar girdi içimize, nasıl da korkusuzlar, vicdansızlar…
Sıkça artan taciz ve çocuk istismarı vakalarının yasalarımız çerçevesinde en ağır şekilde cezalandırılması, dokunulmazlıklar vekillerimize değil, çocuklara verilmelidir.
Çocuk istismarlarına verilen suç ve cezalara bakıp, bizler artık kendimizi cezaların yetersizliğini sorgularken mi bulacağız… Bunları idam etmek hafif ceza olur ağırlaştırılmış müebbet hapis vereceksiniz ki yavaş yavaş çürüyerek ölmeleri tercih edilmelidir.
Bizler Toplum olarak; anneler, babalar, öğretmenler, doktorlar, siyasetçiler, gazeteciler, polisler, savcılar ve hakimler… yetişkinler olarak ellerimizi taşın altına sokma vaktidir. DUR diyemeyen o küçük ellerden tutma vaktidir! “Çocuk Susar Sen Susma”
Dünyada çocuk istismarı %1 ila %10 arasında değişirken, Türkiye’de bu oran %10 ila %53 arasındadır. ( Kaynak; wikipedia.org )
Cinsel istismar her yaşta insanı etkilese de çocukluk döneminde cinsel istismarın etkisi çok daha büyük olabiliyor. Çocuklar kolayca güven duydukları, korkutulabildikleri ve kandırılabildikleri için istismara maruz kalıyorlar.
Cinsel istismar bir insanlık suçudur, çocuklarımızı geri dönüşü çok zor olan bir ateş çemberinin içine sokmakta ve toplumun gelecek nesillerine de aktarılacak bir kısır döngüyü yaşamalarını da kaçınılmaz kılmaktadır. Hal böyle olunca, devleti yönetenler ve toplumda çocukları korumaya yönelik görev yapan sivil toplum kuruluşlarına büyük görev ve sorumluluklar düşmektedir.
Toplum olarak çocuklara ve onların istismarı ve sömürülmesi konusundaki duyarlılığız arttıkça, bu konunun daha ciddi olarak ele alınacağına inancım ve umudum artmaktadır. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanının bu konuda hassasiyetini biliyor ve acil tedbirleri alacağına inanmak istiyorum.
Sonuç olarak;
Çocuk bedenlere dokunulmasına izin vermeyin, “Çocuk Susar Sen Susma, İstismara Sessiz Kalma.!!!”
HER VATANDAŞ ÇOCUKLARA KARŞI İŞLENMEKTE OLAN İSTİSMAR SUÇUNU BİLDİRMEKLE YÜKÜMLÜDÜR.
(TÜRK CEZA KANUNU MADDE: 278)
Tufan GÜL
27 EKİM 2018
Yorum yaz